Haberler

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi ile Atatürk Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen “Turk 2025: 1. Uluslararası Manas Bilim ve Teknoloji Kongresi”, 24 Nisan 2025 tarihinde resmî açılış programıyla başladı. Açılış töreni, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Kasım Tınıstanov Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Kongrenin açılış programına; KTMÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Recai Doğan ve Prof. Dr. Kamalbek Karımşakov, Genel Sekreter Prof. Dr. İsmet Altıntaş, KTMÜ Kongre Başkanı Prof. Dr. Ercan Çelik, Atatürk Üniversitesi Kongre Başkanı Prof. Dr. Hayrunnisa Nadaroğlu, çok sayıda akademisyen, öğrenci ve davetli katıldı.

Kongre, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan’ın anlam yüklü açılış mesajıyla başladı. Bilimin ve teknolojinin evrensel gücünü merkeze alan kongrenin, Atatürk Üniversitesi ile iş birliği içerisinde düzenlenmesinden büyük bir onur duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Ceylan, bu birlikteliğin Türk dünyası ve uluslararası akademi için önemli bir adım olduğunu vurguladı.

Geniş bir disiplin yelpazesine sahip olan kongrenin; fizik ve malzeme biliminden yapay zekâya, tarım teknolojilerinden nanoteknolojiye kadar pek çok alanda bilimsel etkileşimi artıracağına inandığını belirten Prof. Dr. Ceylan, bu kongrenin yeni araştırma iş birliklerine kapı aralayacağına ve ortak geleceğe katkı sunacağına yürekten inandığını söyledi.

“Bu Kongre, Kalıcı Bir Dostluğun ve Ortak Vizyonun Başlangıcıdır”

Kongreye video mesaj yoluyla katılan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, etkinliğin yalnızca bilimsel bir organizasyon olmadığını, aynı zamanda kalıcı bir dostluğun, ortak vizyonun ve karşılıklı güvenin simgesi olan yeni bir dönemin başlangıcına tanıklık ettiklerini ifade etti.

Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, “Bu kongrenin iki kardeş üniversite arasındaki akademik bağları daha da pekiştireceğine, öğrencilerimiz ve bilim insanlarımız arasında köprüler kuracağına ve bilimsel üretkenliğe katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum,” dedi. Konuşmasını, “Bilimin ışığında verimli bir kongre geçirmeyi diliyor, bu dostluk köprüsünün daha büyük ortak başarılara vesile olmasını temenni ediyorum,” sözleriyle tamamladı.

“Bilimi İnsani Değerlerle Buluşturmalıyız”

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recai Doğan, kongre kapsamında yaptığı konuşmada, bilimsel gelişmelerin yalnızca teknolojik ilerleme ile sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayarak, insanı ve toplumu merkeze alan bütüncül bir bilim anlayışının önemine dikkat çekti.

Prof. Dr. Doğan konuşmasında, insan bilimlerinin birey ve toplumu, doğa bilimlerinin ise evreni anlamamıza katkı sağladığını belirterek, “Bilim hayatımızı kolaylaştırır, ihtiyaçlarımızı karşılar, gelişimimize yön verir. Tarım toplumundan sanayi toplumuna, oradan bilgi toplumuna evrilen dünyamız, bugün nanoteknoloji, yapay zekâ ve uzay çağı gibi kavramlarla tanımlanıyor,” dedi.

Ancak modern çağın getirdiği hız ve dönüşümle birlikte sosyal ilişkilerde zayıflama, kültürel erozyon ve çevresel tahribat gibi sorunların da ortaya çıktığını dile getiren Prof. Dr. Doğan, bilimin sadece mantık ve matematik temellerine değil, aynı zamanda etik ve insani değerlere de dayanması gerektiğini vurguladı.

Konuşmasının devamında, Manas Üniversitesi’nin bilimsel faaliyetlerini tarihsel köklerinden güç alarak sürdürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Doğan, üniversitenin yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve insani alanlarda da bilimsel üretim yapma misyonuyla hareket ettiğini belirtti.

“Ortak Vizyonun Şekilleneceği Bilimsel Bir Zemin”

KTMÜ Fen Fakültesi Uygulamalı Matematik ve Enformatik Bölümü Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Ercan Çelik, yaptığı konuşmada, "Bugün burada yalnızca bilimsel araştırmaları ya da teknolojik yenilikleri paylaşmak için değil, aynı zamanda disiplinler arası etkileşimlerle yeni fikirlerin filizleneceği, ortak bir vizyonun şekilleneceği bir zemin oluşturmak amacıyla toplandık," dedi.

Günümüzün hızlı teknolojik gelişmelerle şekillenen bir dönem olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, bilginin yalnızca üretilmesinin değil, aynı zamanda insanlığın yararına kullanılmasının da büyük önem taşıdığını vurguladı.

Atatürk Üniversitesi Kongre Başkanı Prof. Dr. Hayrunnisa Nadaroğlu ise kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, bilimsel iş birliğini güçlendiren bu anlamlı buluşmanın taşıdığı tarihi ve kültürel derinliğe dikkat çekti. Kırgızistan’ın kalbinde, kadim İpek Yolu’nun izlerini taşıyan topraklarda düzenlenen kongrenin, Türkiye’nin bilim ve teknolojiye olan sarsılmaz inancı ile Kırgızistan’la kurduğu köklü kardeşlik bağlarının güçlü bir tezahürü olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Nadaroğlu, “Bu özel buluşma, sadece Türkiye ve Kırgızistan’ın değil; bilime gönül vermiş, farklı coğrafyalardan gelen seçkin bilim insanlarının ortak bir vizyon etrafında kenetlenmesinin de somut bir göstergesidir,” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Açılış Konferansı: Nanokatalizörlerle Sürdürülebilir Bir Gelecek

Açılış konuşmalarının ardından, Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Metin, “Nanokatalizörlerle Sürdürülebilir Bir Geleceği Katalize Etmek” başlıklı etkileyici bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Metin, nanokatalizörlerin çevresel ve endüstriyel sürdürülebilirlik açısından taşıdığı önemi bilimsel veriler ışığında aktardı.

Dokuz Ülkeden Bilim İnsanı Aynı Çatı Altında Buluştu

Bilimsel iş birliğini geliştirmeyi ve teknoloji alanındaki yenilikleri paylaşmayı amaçlayan kongrede; Kırgızistan, Türkiye, Çin, Yunanistan, İran, Hindistan, Japonya, Malezya ve Polonya’dan gelen 165 katılımcı bir araya geldi.

İki gün boyunca çevrim içi ve yüz yüze olarak sürdürülen kongrede, sekiz farklı tematik alanda oturumlar düzenlendi. Sunum yapılan başlıca alanlar şunlardı:

• Matematik ve Hesaplamalı Bilimler
• Fizik ve Malzeme Bilimi
• Kimya ve Kimya Bilimleri
• Biyolojik Bilimler
• Mühendislik ve Teknoloji Bilimleri
• Nanoteknoloji ve Gelişmiş Malzemeler
• Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zekâ
• Tarım ve Gıda Bilimleri

Turk 2025: 1. Uluslararası Manas Bilim ve Teknoloji Kongresi, yalnızca bilimsel bilgi alışverişinin yapıldığı bir platform olmanın ötesine geçerek, Türk dünyası ve uluslararası bilim camiası arasında kalıcı dostluk köprülerinin kurulmasına da önemli katkı sağlamıştır.